Dissosiyatif kimlik bozukluğu (Çoklu kişilik bozukluğu) film ve dizilerde görülen uçlaşmış görünümünün tam tersine oldukça hafif formlarda yaşanabilir. Kişi sanki bedeni ve zihni bir başkası tarafından kontrol ediliyormuş gibi hisseder, kişinin çocukluk yaşantısında ağır travmalar ve ihmaller mevcuttur.
Kişi içinde farklı farklı kişilikleri varmış gibi davrandığı durumlar olur, yoğun içsesler ve zihin karmaşası, duygusal iniş-çıkışlar, öfke patlamaları mevcuttur, zekası ve becerileri yüksek olmasına rağmen yaşamında; meslek, ilişkiler, evlilik vb. gibi bir çok alanda stabilite sağlanamamıştır. Dissosiyatif kimlik bozukluğunun yalnızca kendine özgü terapi yöntemi ile sağaltımı sağlanabilir.
Farklı ekollerle uygulanan terapiler dissosiyatif kimlik bozukluğundan muzdarip bireylerin daha fazla dağılmalarına sebep olur.
Dissosiyatif kimlik bozukluğunun toplumda görülme sıklığı %1-1,5* olmakla birlikte dissosiyatif kimlik bozukluğunun özellikle hafif formları pek az uzman tarafından tanınan ve sağaltımı yapılan bir problemdir. İyileşmesindeki en etkili yöntem psikoterapidir.
Önümüzdeki yıllarda bu kimlik problemini daha fazla uzmanın tanıyarak psikoterapi ile iyileşmesine aracılık edeceğini umuyoruz. Uzman Klinik Psikolog Özkan Yiğit dissosiyatif kimlik bozukluğundan muzdarip bireylere dissosiyatif kimlik bozukluğu için özel olarak tasarlanmış ve etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış haritalandırma sistemi ile uygulanan Dkb psikoterapisi uygulaması yapmaktadır.
Dissosiyatif kimlik bozukluğu, dissosiyatif kişilik bozukluğu veya çoklu kişilik bozukluğu olarak karşımıza çıkabilir. Kişinin var olan kişiliğinin ötesinde alter adı verilen farklı kişiliklerinin var olması neticesinde ortaya çıkan bir tür karakteristik kişilik bölünmesi bozukluğudur. Çoklu kişilik bozukluğu olarak da ifade edilebilen bu önemli sorunda bireyin öz kimliği (benliği) bölünür ve ortaya ne yazık ki birden çok kişilik çıkar.
Ortaya çıkan bu durumda her bir kişiliğin kendine has davranış örüntüleri, hafızaları ve nitelikleri vardır ve bunlar ciddi bir karmaşa yaratabilmektedir. Bu noktada bölünen tüm kişiliklerin temel özelliklerinin birbirinden uzak olduğunu görüyoruz. Hatta öyle ki bu farklılıklar sanatsal becerilerden düşünme biçimlerine kadar yansıyabilir. Daha da uç bir örnek vermek gerekirse; bir kişilik sağlıklı iken, diğer bir kişilikte belli bir sorun söz konusu olabilir. Bir kişiliğin özel resim yeteneği varken diğer kişilikte iyi bir müzik kulağı olabilir.
Maalesef dissosiyatif kimlik bozukluğu problemlerinde intihar, depresyon gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Bu kişiler aynı zamanda sıklıkla kendilerine yabancılaşma problemi yaşamaktadır.
Dissosiyatif kimlik bozukluğu yaşayan kişiler, özellikle ilgili alter egoları bedene hakim olduğu anlarda yaşadıkları kişilik bölünmelerinin zaman zaman farkında bile olmazlar. Bu kimlikler çok hızlı ve ani bir şekilde değişebilmektedir. Örneğin bir kimlik, hemen diğer kimliği baskı altına alabilir ya da bastırabilir. Genelde stres ya da belli bir travmatik durum, zihnin bölünmesine, alterin oluşmasına zemin hazırlar. Peki dissosiyatif kimlik bozukluğunun en çok bilinen belirtileri nelerdir?
Görüldüğü gibi bu belirtiler, hafif belirtilerden oldukça ağır belirtilere kadar gidebilmektedir. Dissosiyatif kimlik bozukluğu yaşayan bir bireyde bu belirtilerin hepsinin görülmesi mümkün olmasa da hafif ya da şiddetli düzeylerde olmak üzere bu belirtileri gösterebilirler.
Çoklu kişilik bozukluğu problemlerinde tanımlama süreçlerinde belli metotlar uygulanır. Kişilik problemleri ile kişilik bozuklukları arasındaki ince farkları ayırt etmek burada en önemli noktalardan birisidir. Çocukluk çağı travmaları, iç sesler, sosyal ilişkilerdeki davranışlar, duygu durumu ve ruh hali değişimleri, dürtü kontrolü, hafıza-dikkat problemleri, öz benliğinden haberdar olma ve alter kişilikler arasındaki geçişler tanımlama noktasında kontrol edilen özelliklerden bazılarıdır.
İyileşmeyen Depresyon Disosyatif Kimlik Bozukluğu Olabilir yazımızı da inceleyebilirsiniz.
Dissosiyatif kimlik bozukluğu problemleri ile karşı karşıya kalan kişiler için hem ruhsal, hem de fiziksel anlamda pek çok nedenden söz etmek mümkündür. Aile içi kaotik yaşam olayları, istismarlar, okul çağı akran zorbalığı, sosyal, çevresel, kültürel yetişme ortamı ve bu ortamlarda maruz kalınan ya da şahit olunan travmatik yaşantılar, şizofreni problemi veya kişilik bozukluğundan muzdarip olup aşırı uç noktalarda tutarsız davranışlar sergileyen ebeveyn ya da ebeveynler - bakım verenler tarafından büyütülmek ve bazı psikogenetik nedenlerin çoklu kişilik bozukluğu oluşmasında rol oynadığını görmekteyiz.
Hayat akışını değiştiren ve etki yoğunluğu yüksek bir olay dışında biyolojik genetik yüklülük, dissosiyatif kimlik bozukluğu oluşumunu nadiren tetikleyebilmektedir. Dissosiyatif kimlik bozukluğu temelde “çocukluk çağı psikolojik travmaları” ve “ihmaller” sonucunda oluşur.
Ailede kişilik bozukluğu problemi yaşayan birileri varsa, bu noktada kişinin ergenlik ve sonrasında ön erişkinlik döneminde aile içinde yaşayacağı çatışmalar ve problemler göz önünde bulundurulduğunda risk bir kat daha artar. Ayrıca çok önemsenen birinin ölümü, yaşanan bir veya birden fazla psikolojik travma, mobbing, taciz, tecavüz, şiddet ve istismar durumları dissosiyatif kimlik bozukluğunu yetişkinlikte de oluşturabilecek nedenler arasında gösterilmektedir.
Çoklu kişilik bozukluğu, düşünülenden çok daha fazla bir şekilde toplumda karşılık bulabilen bir problemdir. Bu konuda elbette kesin ve net rakamlar vermek çok kolay değildir, ancak kabul edilen verilerden biri kadınlarda bu kimlik bozukluğunun daha sık şekilde görülebildiğidir. Erkeklere kıyasla görülme sıklığı 7-8 kat daha fazladır. Ülkemizde kabul edilen verilere göre dissosiyatif kimlik bozukluğunun görülme sıklığı yaklaşık olarak %1-1,5* arasında olmakla birlikte, psikiyatri kliniklerinde bu oran %5**’e kadar çıkmaktadır.
Çoklu kişilik problemi yaşayan kişilerin genelde öz farkındalık düzeyleri zayıftır. Bu süreçte çevresinin her açıdan destek olması ve terapiye destek anlamında kişiye yardımcı olmaları önemli olacaktır. Bu kişiler farkındalık eğilimleri zayıf olduğu için kendi başlarına herhangi bir çözüm yoluna başvuramayabilirler. Bu nedenle de bu problemin ortaya çıkarılması uzun zaman alabilir. Hatta pek çok kişi yaşamları boyunca hiç terapi olma fırsatı bulamaz. Kişilik bozukluğu problemi, bu konuda bilinçli bir çevre ile açığa çıkarılabilir. Çünkü bu tip insanlar, tıpkı diğer normal insanlar gibi yaşamlarına devam ederler. Kişinin çevresindeki diğer kişiler, olaylara verdiği tepkileri doğru okuyamayabilir ya da bu belirtilerin farkında olmayabilir. Kişinin kendisi de gösterdiği tepkilerin neden ve sonuçları ile bu bozukluk arasında bir bağlantı kuramayabilir. Bu huzursuzluk hissi, kaotik iç dünya ve gösterdiği belirtiler ile yıllarca yaşayan ve terapiye gitmesi gerektiğine kendi öz iradesiyle karar verememiş olan pek çok kişi bulunmaktadır.
Bu kimlik bozukluğunun geç farkına varılması, ne yazık ki ciddi dezavantajlar doğurmaktadır. Genelde kişiler psikoterapi aşamasına, başka insanların yönlendirmesi, öfke kontrol problemleri, kendilerindeki ve ilişkilerindeki tutarsızlıkları fark etmeleri, dikkat hafıza sorunları veya kendine yabancılaşma hissiyatı neticesinde gelmektedirler.
Problemin ilerlemesi yoğun kaotik zihin durumlarını da beraberinde getirebilmektedir. Kişinin genelde bu kimlik bozukluğu, zihinsel bölünmelerle başa çıkamadığı, intihar ve kendine zarar verme gibi çeşitli eylemlere başvurduğu zamanlarda bu sorun çevresi tarafından fark edilmeye başlanır. Kişi her ne kadar çevresi tarafından terapiye yönlendirilmiş olsa da, terapiye dair kişinin kendi motivasyonu ve tek başına devam etme isteği olmaz ise terapi verimli olmaz ve muhtemelen kişi terapiyi bir bahane bularak bırakır sürdürmez.
Ruhsal problemlerin önemli bir kısmında kişilik örgütlenmeleri ön plana çıkar. Terapistler bu süreçlerde çoğunlukla kişilik yönelimli psikoterapi yöntemlerine başvurur. Bu yöntemler, davranış bozuklukları, duygu regülasyon bozuklukları, ödipal- preödipal fiksasyonlar ve nevrotik bozukluklar üstünde etkili olabilmektedir. Bazı durumlarda bu yöntemlerin bazı kısımları profesyonel terapistler için yetersiz kalır. Duygu durum bozuklukları ya da çoklu kişilik problemlerini ileri düzeyde yaşayan danışanlar için birden çok terapi yönteminin entegre edilip kullanıldığı terapi yöntemleri tercih edilebilir. Çoklu kişilik bozukluğu için özel olarak geliştirilmiş “Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu Terapisi” alterlerin haritalandırılması ve benlikte entegre edilmesi suretiyle uygulanır. Terapi seansında öncelikle danışanın hikayesi anlatılıyor ve süreç değerlendirmesi tam olarak yapılmaya çalışılıyor. Çoklu kişilik bozukluklarına dair problemlerin terapileri uzun sürmektedir. Bu sürecin 2 yıl ile 5 yıl arasında olabileceği öngörülmüştür.
Farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan dissosiyatif kimlik bozukluğuna sahip kişiler normal yaşamlarını sürdürür. Genellikle öfke problemleri olabilir ancak yaşları ilerledikçe saldırgan bir tutum sergilemezler ve insanlarla çok sık etkileşime geçmezler. Çözümün tıkandığı durumlarda çoklu kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, yaşamlarının geri kalan kısımlarında genel olarak ilişki kurmakta ya da aile kurmakta çok zorlanabilirler. Sosyal yaşamlarında, iş yaşamlarında problemlerle karşılaşabilirler. Bu nedenle terapi mutlaka önerilir.
Diğer psikolojik problemlere kıyasla dissosiyatif kimlik bozukluğu yaşayan birçok kişi iş, aile ve eğitim hayatını normal biçimde sürdürebiliyor gibi görünse de, başkalarına kıyasla, disosiyatif bozukluktan ötürü çok daha fazla emek harcayarak ve bu emeğin karşılığında çok daha düşük verim alarak sürdürürler. Hatta pek çok insanın bu durumu, çok yakın ilişkiye geçilmediği sürece dışarıdan kolay kolay algılanamaz. Fakat yukarıda da bahsettiğimiz üzere özel durumlar kişinin çevresiyle ilişki kurmasını engeller. Kişilerin muzdarip oldukları dissosiyatif kimlik bozukluğu probleminden terapiye başlamalarından bir süre sonra kurtulmaları sonrasında iş, akademik ve bir çok alanda performanslarının gözle görülür biçimde arttığı, gerçek potansiyellerini yaşamlarında ortaya çıkarabildikleri gözlenmektedir.
Psikolog Özkan Yiğit İstanbul merkezli çalışma adresinde disosyatif kişilik bozukluğu terapisi yapmaktadır. Disosyatif ile ilgili bilgi ve randevu almak için bize ulaşın.
Yasal Uyarı: Bu yazı ile birlikte bu web sayfasındaki yazılı metinlerin tamamı tıbbi teşhis bilgisi, tıbbi tedavi bilgisi veya tıbbi önerme içermez. Psikoterapiye kabul için psikiyatri hekim yönlendirmesi talep edilebilir.