Psikolojik travma; kişinin beklemediği bir anda başına gelen, o anını ve geleceğini oldukça olumsuz şekilde etkileyen duygular oluşturan olaylara denmektedir. Doğal afetler, tecavüz vakaları, trafik kazaları, fiziksel şiddet, aldatılma, aşağılanma, çok sevilen bir insanın kaybı, çocukluk döneminde yetim veya öksüz kalmak gibi birçok durum psikolojik travma sebebi olabilir.
Psikolojik travmaya neden olan olaylarda kişi faktörü temeldir. Aynı olay iki farklı kişide iki farklı etki yapabilir. Bunu da kısaca örneklemekte fayda var. İki farklı kişinin karşıdan karşıya geçerken iki farklı zamanda üzerlerine bir arabanın hızla geldiğini varsayalım. Bu kişiler refleksif olarak bu aracın rotasından hızla kaçıp kenara geçerler. Bu kişilerden biri bunu hayatını tehdit eden bir etken olarak görüp hayatı boyunca karşıdan karşıya geçmeye korkarken, diğer kişi bu durumdan hiç etkilenmeyip hayatına normal şekilde devam edebilir. Bu da bize kişi faktörünün öznelliğin psikolojide ne kadar önemli olabildiğini göstermektedir. İnsanların travmaları parmak izi gibi kişiye özeldir. Bazen yaşanılan çok büyük bir olay kişide psikolojik travma yaratmazken, bazen kişinin yaşadığı çok küçük bir olay, bir bakış, bir durum, hatta konuşulurken sarf edilmiş söz bile kişide psikolojik travma yaratabilir.
Yazımızda psikolojik travma durumlarında kullanılan etkili bir psikoterapi tekniği olan EMDR Psikoterapisi’nden bahsedeceğiz.
EMDR'nin tarihi 1900'lü yıllarda Dr. Francine Shapiro'nun rastlantısal olarak, göz hareketlerinin psikolojideki olumlu etkilerini keşfetmesiyle başladı. Dr. Shapiro, travma geçirmiş insanlar üzerindeki bu etkiyi bilimsel olarak araştırmış ve terapinin başarısını gösteren çalışmasını yayınlamıştır. O zamandan beri EMDR, dünyanın dört bir yanındaki terapistlerin ve araştırmacıların katkıları sayesinde hızla büyümüştür. Günümüzde EMDR, birçok farklı terapötik ekolün unsurlarını içeren ve teşhis edilen çeşitli koşullara özgü standart protokollere sahip bütünsel bir terapi yöntemidir.
EMDR, psikoterapiye güçlü bir yaklaşım olan göz hareketlerini kullanarak yeniden işleme anlamına gelir. Bugüne kadar, her yaştan milyonlarca insanı ve her türlü zihinsel bozukluğu başarıyla çözüme kavuşturmuştur.
EMDR birçok durumda etkili olabilen bir terapi yöntemidir. Şimdi bu durumlardan bazılarına kısaca göz atacağız.
Kendi Kendinize Uygulayabileceğiniz Panik Atak Testi sayfamıza göz atabilirsiniz.
EMDR terapisi, bu alanda uzman kişiler tarafından uygulanması gereken bir yöntemdir. Doğru ve prosedürlere uygun şekilde uygulandığı takdirde korkulacak bir sorun oluşturmaz. Birçok terapi yöntemine kıyasla daha güvenilirdir.
EMDR aslında tüm olumsuz düşünce, duygu, davranış ve kişilik özelliklerinin; geçmişten gelen uyumsuz, işlevsiz ve izole bir biçimde beyne kaydedilmiş anılardan köken aldığı düşüncesinden yola çıkmaktadır. Kişide oluşmuş olan kendi hakkında olumsuz düşünceler, zorluklara karşı olumsuz duygusal duruş ve somatik olarak olumsuz vücut tepkileri aslında problemle alakalı değildir. Bu durumlar geçmişte yaşanmış olumsuz anıların, kişide oluşturduğu eksikliklerin bir sonucudur. Özetle, izole anılar aslında günümüz olaylarında kendilerini açığa çıkarmaktadırlar.
Başta doğal afetler, tecavüz ve savaş gibi büyük travma etkenleri olmak üzere, çocukluk çağında yaşanmış olan her türlü travmatik olay ve günlük yaşamda toplum içerisinde yaşanabilecek olan şiddet, aşağılanma ve reddedilme gibi birçok durum da işlenmemiş anıların oluşumunda etkili olmaktadır.
EMDR, aslında bu işlenmeyen anıların işlenmesi mantığına dayanmaktadır. Fizyolojik temelleri olan ve beynin zamanında yapması gereken fakat yapmadığı anıları işleme işlevini yapmasını sağlar. İşlenmemiş anılar, olumsuz etki bırakmalarına rağmen diğer anılarla bağlantıları kesilmiş olan anılardır. Bu anıların diğer anılarla sağlıklı bir bağlantı kurması ve işlenmemiş anılara daha doğru bir bakış açısı sağlanması da EMDR'nin temel amacıdır.
EMDR, oldukça etkili bir psikoterapi yöntemidir. Öyle ki, EMDR sonrasında yalnızca geçmişteki izole olayların etkileri kaybolmaz; aynı zamanda kişinin bakış açısı da değişir. Hayata daha pozitif bakar ve geçmişten gelen olumsuzluklardan kurtulur. Özetle, bu terapi yöntemi kişisel gelişimi sağlar ve pozitif bir bakış açısı kazanılmasını sağlar.
Psikolojik Travma Nedir yazımıza da göz atabilirsiniz.
Bu konuda söylenebilecek en genel cümle şudur: EMDR travmaya bağlı gelişen ve şiddeti travmaya bağlı olarak artan her türlü psikolojik problemde ve psikiyatrik bozuklukta oldukça başarılıdır. Bu durumun temel nedeni, EMDR'nin travmaların kişide oluşturduğu olumsuz etkileri azaltması ve terapi başarısında etkili olmasıdır.
EMDR terapisi, zamanın tüm yönlerini kapsayan geniş bir yöntemdir. Geçmişte yaşanan olaylar, şimdiki etkileri ve gelecekte yaşanabilecek olası olaylar bu terapinin üç ana bölümüdür. Bu üç zaman sürecinin tamamında etkili olacak bir terapi hedeflenir. EMDR, 8 aşamada tamamlanmaktadır. Şimdi bu aşamalara kısaca değineceğiz.
Danışanın sorunları, geçmişte bu sorunlara kaynak oluşturan anılar ve terapideki yol haritasının belirlendiği aşamadır. Terapi sürecindeki en kıymetli aşamalardan biridir, çünkü sorun bilinmeden çözüm üretilemez.
Danışana bilgi verilen kısımdır. EMDR terapisi hakkında danışan da bilgi sahibi olmalıdır. Bu aşamadan sonra artık terapi süreci tam anlamıyla başlayacaktır.
Bu aşamada sorunların kaynağı olan terapide hedef alınacak olan anının detaylandırılması yapılır. Özetle bu aşama; olumsuz anının kişide oluşturduğu negatif izlerin görülmesinden ve arzu edilen pozitif inancın belirlenmesinden oluşur.
Bu aşamada amaç olumsuz anının etkilerini yok etmektir. Terapinin asıl amacının da bu olduğu düşünülürse duyarsızlaştırma aşaması EMDR'nin en önemli aşamalarından biridir.
Öncelikle kişi, negatif etkiler oluşturan anıyı zihninde tam anlamıyla tekrardan yaşamaya başlar. Etkilerini de bedeninde hisseder. Ardından zihin serbest bırakılır ve kişi zihninden geçen her detayı fark eder. Bu esnada aynı anda terapist parmağını iki yöne hareket ettirir ve danışanın bu düşünceler arasında parmağını takip etmesini sağlar. Danışanın hem beynindeki düşüncelere hem de terapistin parmak hareketlerine dikkatini vermesi, beynin her iki lobunun da aktif çalışmasını sağlamak içindir. Parmak hareketlerinin REM uykusuna benzer bir etki yaparak yaşantılardan gelen bilgileri beynin işlemesine yardım etmesi bu aşamadaki temel prensiptir.
Duyarsızlaştırma setler halinde uygulanmaktadır. Bu setlerde gidişatı terapist yönetir. İşlenmemiş anı ile pozitif düşünce ve inançlar arasında bağlantı kuruluncaya kadar setler devam eder. Anının daha az huzursuzluk vermesi sağlanınca setler sonuç vermiş olur ve diğer aşamaya geçilir.
Anının pozitifliğe bağlanması önceki aşamada sağlanmıştı. Bu bağlanmanın pekişmesi amacıyla setler uygulanır.
Danışanın bedeninde olmadığı bir durum olması halinde işlenmesinin yapıldığı aşamadır.
Terapist danışana genel bilgiler verir. Seanstan sonra olması gereken ve olabilecek durumlardan bahseder. Danışana rahatlatıcı bazı teknikler uygular.
Danışan tekrar terapistle buluşur. Aslında bu kısım başlıktaki gibi bir yeniden değerlendirme sürecini içerir. Önceden yapılan terapinin sonuçları değerlendirilir. Anıyla bağlanmaya çalışılan pozitifliğin oluşup oluşmadığı gözlemlenir. Danışanın bu anıyla olan durumu hala olumsuz ise tekrar işlemleme süreci uygulanır. Tersi şekilde, terapi pozitif sonuçlar doğurmuşsa diğer anılar üzerine terapi devam eder.
Geçmişte yaşanan ve olumsuzluklar içeren anıların tamamı işlendikten sonra danışanda semptomların kalmaması beklenir. Her bir semptom için tekrar tarama yapılır ve eğer olumsuz bir sonuç olursa tekrar işlenme aşamasına geçilir. Eğer semptomlar çözüldüyse terapinin geçmiş ve şimdiki zaman bölümleri tamamlanmış demektir. Bu aşamada gelecekle ilgili kısma geçiş yapılır.
Son aşamada terapist danışana bazı senaryolar sunar. Danışan bu senaryoları hayalinde yaşar. Senaryolar esnasında huzursuzluk veren olumsuz durumlarla karşılaşılırsa bu da işlenir. Yapılan bu son alıştırmalar, yaşanılacak olan olumsuz durumlarda danışanın daha pozitif olabilmesini sağlar.
EMDR aslında kısa süreli terapiler grubunda yer almaktadır. Süre konusunda net bir bilgi verilmesi pek de mümkün değildir, çünkü süreyi etkileyen birçok faktör vardır. Süre, sorunun şekline, danışanın güncel yaşam koşullarına, travmaların sayısına ve kişide bıraktığı izlere bağlıdır. Özetle, kişinin yaşam biçimi ve travmalarına bağlı olarak süreç uzayabilmektedir.
EMDR, kesinlikle etkili bir yöntemdir. Bilimsel dayanakları bulunmaktadır ve Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Psikiyatri Birliği, Uluslararası Travmatik Stres Çalışmaları Birliği ve Amerika Savunma Bakanlığı gibi birçok büyük kurum tarafından uygulanması doğru bulunan bir terapi yöntemidir. 2019 yılında yapılmış 30'dan fazla çalışmanın sonucunda, EMDR'nin travma sonrası stres semptomlarında oldukça etkili olup azalma veya yok olma gibi etkiler bıraktığı gösterilmiştir.
Psikolojik sıkıntılar yaşadığınızı düşünüyor ve bu konuda bir çözüm arıyorsanızOnline Randevu sayfamızı inceleyerek randevu talebinizi oluşturabilirsiniz.