Duyguları İfade Ederek İhtiyaçları Karşılamak

Bireylerin fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmesi; sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilmesi için çok önemlidir. İhtiyaçların karşılanabilmesi için öncelikle ihtiyaçların ne olduğunun fark edilmesi gerekmektedir. Bireyin ihtiyacını fark edebilmesi için de ilk olarak duygularını gözlemleyerek, anlayabilme ve sözle ifade edebilme kabiliyetine sahip olmalıdır.

Duyguları fark etmek, kendini daha iyi anlama, daha sağlıklı ilişkiler kurma ve yaşamda daha iyi bir denge sağlama konusunda önemli bir adımdır. Ancak fark edilen duyguyu iyi ayırt edip, doğru adlandırabilmek ve kelimeler ile ifade edebilmek kişinin ihtiyacını net olarak görebilmesini sağlayan asıl unsurlardır.

Bireyler duygularını gözlemleme, fark etme, ayırt etme ve doğru kelime ile ifade edebilme becerisini, yetiştiği aile ve çevreden alır. Duygularına önem verilen, duygularını ifade etmesi, paylaşması için teşvik edilen, duyguları yönetme kabiliyeti yüksek ve güven veren ebeveynlerle ya da çevre ile büyüyen çocuklar, duygularını tanıma, doğru değerlendirme ve yönetme becerisi daha yüksek yetişkinler olurlar ve hem kendileri hem çevreleri olan ilişkilerinde, istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek konusunda çok daha başarılı, sağlıklı ve mutlu olurlar.

Duyguların önemsenmediği, tanınmadığı, paylaşılmadığı, yargılandığı, ifade edilmediği bir çevrede yetişen çocuklar ise, duygularını fark edebilmekte, ayırt edebilmekte ve ifade edebilmekte güçlük çekerler. Kendi duygu, istek ve ihtiyaçlarının farkında olmayan yetişkinler olarak sağlıksız ilişkiler kurma, psikolojik ve bedensel sorunlar yaşama eğiliminde olurlar.

Duyguları ve ihtiyaçları açıkça ifade etmek, başkalarının da neye ihtiyaç olduğunu anlamasına ve buna göre hareket etmesine olanak sağlar. Böylece, duygusal ve fiziksel ihtiyaçların karşılanması adına daha fazla seçenek olası hale gelir.

Duygu Farkındalığı

Sevinç, üzüntü, şaşkınlık, öfke, korku, tiksinme ve utanç gibi duygular her insanın sahip olduğu ve yaşadıkları duruma göre gösterdikleri tepkileri de içeren duyguları ifade ederler. Elbette her bir bireyin aynı olaylar karşısından benzer tepkileri vermesini beklemek de doğru bir beklenti olmayacaktır. Dolayısıyla kişi kendi duygularını kendi deneyimleri çerçevesinde ve kendi faydası yada zararına olan yönleriyle değerlendirecek ve duygusal olumlu yada olumsuz tepkilerini de bu bağlamda verecektir. 

Yaşanan olay yada durumlar çerçevesinde kişinin mutlu hissetmesi yada üzgün hissetmesi yada korku hissetmesi gibi durumlarda yaşadığı duygunun ne olduğunu kolaylıkla ayırt edebilmesi durumunda duygu farkındalığı yaşanmış olur. Duygu farkındalığı ile birlikte yaşanılan duyguyu etiketlemek duyguyu ele alabilmek ve regüle edebilmek için ilk adımdır. Örneğin: Şu anda üzülüyorum, şu anda korkuyorum, şu anda utanıyorum .. gibi. 

Duyguları İfade Ederek İhtiyaçları Karşılamak

Yaşanan Duygunun Anlamlandırılması

Özellikle yoğun ve kişiyi kötü hissettiren olumsuz hisler doğuran duyguların yaşanmasında bazı kişiler duyguları anlamlandırma problemi yaşayabilirler. Olumlu duyguların yaşandığı alanlarda daha nadir olarak karşılaşılsa da kişi, özellikle olumsuz duygular yaşadığında bu duyguya neden sahip olduğunu anlamlandırmada güçlük çekebilir. Kimi zaman üzüntü, öfke yada korku durumuna sebebiyet veren konunun ne olduğunu anlamlandırmada da güçlük yaşanabilir. Kişilerde görülen kendisini sürekli mutsuz hissetme, olumsuz senaryolar oluşturma ve bıkkınlık hali kişi için bir yaşam tarzı ya da maladaptif bir kısırdöngü haline gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarla başa çıkarken de duygunun tetikleyicisinin ne olduğu ve hangi duygunun tetiklendiği, verilen tepkinin niteliği incelenerek olumlu-olumsuz duyguların yaşanmasına sebebiyet veren konular detaylı bir şekilde incelenerek kişinin duygularını kendisini ve hayatını işlevsel şekilde yönlendirebilmek için duygularını rehber olarak kullanabilme yetisini kazanıyor olması duygu anlamlandırılmasında en önemi nokta olacaktır. 

Kendine Koşulsuz Değer Vermek blog yazımız da ilginizi çekecektir.

Duyguları İfade Etmek

Genellikle insan ilişkilerinde yada bireysel olarak olumlu duygular çok daha rahat ifade edilebilirken olumsuz duyguları ifade etmekte zorluklar yaşanabilir. Bu durum hem kişinin kendisine karşı açık olması; hem de ikili ilişkilerde partnerine karşı şeffaf olması açısından önemlidir. Doğru iletişim ile duyguların ifade edilmesi ilişkileri güçlendireceği gibi kişilerin kendilerinden, birbirlerinden ve hayattan beklentilerini net olarak belirlemesinde de yardımcı olacaktır.

Yaşam içerisinde gerek çocukluk döneminde duyguların ifade edilmesine izin verilmediği için ya da yetişkinlik döneminde bazı ailelerde yalnızca pozitif olumlu duyguların ifade edilmesi ve gösterilmesi desteklendiği için duyguları ifade etme konusunda kişilerin zorluk yaşamış olması olağan bir durumdur.

İlişkilerde Çocukluk Çağı Travmalarının Etkisi blog yazımızı da inceleyebilirsiniz.

Ancak çeşitli sebeplerle yaşadıklarını anlamlandıramama ve problemli psikolojik halin içinden çıkamama gibi durumlarda psikolojik destek almanın yaşam kalitesini arttırmaya ve olumsuz maladaptif duyguları işlevsel adaptif, psikolojik güçlendiricilik ve sağlamlık yaratacak duygulara çevirmeye katkısı olacaktır. Psikoterapi duyguları anlama, anlamlandırma, etiketleme, regüle etme ve ifade etme noktasında kişiye yetiler kazandırabileceği için kişi yaşamında dinginlik, ilişkilerde kendini ifade etmede iyileşme, kendine saygı ve güven kazanacaktır. 

Blog - Psikoloji